Bu masal, küçük cesaretlerin büyük işler başarabileceğini ve yardımlaşmanın ne kadar kıymetli olduğunu anlatan sıcak bir hikâyedir. Okuduktan sonra ebeveynler için konuşma rehberimizle çocukla etkin bir sohbet başlatabilirsiniz.
Bir Varmış Bir Yokmuş..
Bir varmış bir yokmuş, geniş bir tarlanın kenarında küçük bir kirpi yaşarmış. Kirpinin adı Miskin değilmiş; herkes ona Cesur Kirpi dermiş çünkü herkese yardım etmeyi severmiş.
Günlerden bir gün, tarlanın ortasında devasa bir kabak belirmiş. Kabak öyle büyükmüş ki, rüzgâr estiğinde yaprakları koca bir gölge gibi yere düşüyormuş.
Köylüler kabaktan hem şaşkın hem sevinçliymiş ama kabak çok büyük olduğu için kimse tek başına onu yerinden oynatamıyormuş. Kabak yavaşça çürümeye başlayınca tarlada üzüntü yayılmış.
Cesur Kirpi sabaha kadar düşünmüş. “Bu kabağı kurtarmalıyız, yoksa hepsi ziyan olacak,” demiş kendi kendine. Sonra bir plan yapmaya karar vermiş.
İlk önce tavşan dostunu çağırmış. Tavşan güçlü bacaklarıyla biraz yardımmış ama kabak halen yerinden kıpırdamıyormuş. Sonra sincap, inek ve karga gelmiş; hepsi elinden geleni yapmış ama yeterli olmamış.
Cesur Kirpi sinirlenmemiş, aksine daha cesur olmuş. Küçük olduğu için hiç kimse ona fazla güç vermezmiş ama onun aklı farklıymış. “Birlikte çalışırsak başarabiliriz,” demiş.
Kirpi, herkesin en iyi yaptığı şeyi düşünmüş. Tavşan hızlı kazarmış, sincap dengede dururmuş, inek itermiş ve karga teşvik edermiş. Kirpi ise kabuğuyla sağlam bir tutuş sağlayabilirmiş.
Herkes görevini paylaşmış. Tavşan etrafı kazmış, sincap kabakla denge kurmuş, inek arkadan itmiş ve karga herkesi cesaretlendirmiş. Cesur Kirpi en uygun yerde sabırla bekleyip kabuğuyla kabak gövdesine tutunmuş.
Büyük bir çaba sonucunda kabak nihayet çatlamış ve hafiften yuvarlanmaya başlamış. Herkes bir ağızdan sevinmiş; küçük kirpinin aklı ve herkesin yardımı işe yaramış.
Kabak tarlanın kenarına taşındığında köylüler onu paylaşmış. Bir kısmını yemek için, bir kısmını tohum almak için ayırmışlar. Tüm hayvanlar ve insanlar birlikte sofra kurup yemek yemişler.
O günden sonra tarlada her yıl daha çok kabak yetişmiş. İnsanlar birbirine yardım ettikçe tarlaları gübreli ve bereketli olmuş. Cesur Kirpi ise her sabah tarlaya gelir, yeni dostlarıyla oyunlar oynar ve yardım teklif etmeye devam edermiş.
Masalın sonunda herkes şunu öğrenmiş: Büyük işlerin sırrı, küçüklerin bir araya gelip akıllıca çalışmasıdır. Ve en cesur olan bazen en küçük olandır.
Ebeveyn Rehberi
Bu bölümde masalın ana fikrini, pedagojik notları ve çocuğunuzla konuşabileceğiniz soruları bulacaksınız. Kısa ve pratik önerilerle masalı günlük yaşama bağlayabilirsiniz.
Masalın Ana Fikri
Masal, birlikte çalışmanın ve dayanışmanın gücünü vurgular. Küçük bir bireyin cesareti ve yaratıcılığı, toplu çabayla birleşince büyük sorunları çözebilir. Yardımlaşma, empati ve sabır gibi değerler öne çıkar.
Ebeveynler İçin Notlar
Güç ve Zekânın Birleşimi: Çocuğunuza, fiziksel güç kadar akıl ve planlamanın da önemli olduğunu anlatın.
Kooperasyon ve Roller: Herkesin farklı yetenekleri olduğunu ve birlikte çalışınca işlerin kolaylaştığını örneklerle anlatın.
Cesaret ve Sabır: Cesaretin her zaman büyük kahramanlıklarla gelen bir şey olmadığını; sabır ve küçük adımların da cesaret göstergesi olduğunu vurgulayın.
Çocuğunuzla Konuşun: Tartışma Soruları
1) Cesur Kirpi tek başına kabakı çıkaramayacağını bilse bile neden denedi? Sen olsaydın ne yapardın?
2) Her hayvan kendi yeteneğiyle nasıl katkıda bulundu? Sen hangi görevi üstlenirdin?
3) Kabak paylaşıldığında herkes mutlu oldu; paylaşmak hakkında ne düşünüyorsun?
4) Bu hikâyede sabretmenin ve pes etmemenin önemi nedir? Gerçek hayatta nerelerde sabretmemiz gerekir?
Bu içeriği beğendiyseniz Eğitici Masallar kategorisini ziyaret edebilirsiniz.






